17 Nisan, 2008

KARADENİZDE YATAN ÜÇ YÜREKLİ ŞEHİT

Resmi tarihin, gayri resmi şekillerde oluşturulmasıyla 93 yıl boyunca farklı şekilde bilinen ve anlatılan Sarıkamış Şehitleri gerçeği Prof. Dr. Bingür Sönmez’in gerçekleştirdiği çalışmayla yeniden yazılmaya başlandı. 3 yıllık çalışmanın ardından bu belgelere ulaşan Prof. Dr. Bingür Sönmez, Sarıkamış’ın ve birinci dünya savaşının gerçeklerini gözler önüne serdi.

Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer ve Mithad Paşa Trabzon yolunda
Birinci dünya savaşında İtilaf devletleri tarafında yer alan Rusya, Kafkaslarda Osmanlı İmparatorluğu ile mücadele içerisindeydi. Osmanlı İmparatorluğu’nun en çok kayıp verdiği cephelerden bir tanesi olan Sarıkamış’a, dönemin Genel Kurmay Başkanı Enver Paşa tarafından yazlık üniforma ve teçhizat ile 90 bin asker gönderilmiş ve Rus ordularının ilerleyişi durdurulmak istenmişti. Diğer komutanların itirazlarına rağmen Enver Paşa’nın 90 bin civarındaki askeri Kafkaslara göndermek istemesi, sonun başlangıcını hazırlamaktaydı. Kışın yaklaştığını hesaba katmadan 90 bin askeri Sarıkamış’a gönderen Enver Paşa, askerlere mühimmat, erzak ve kışlık üniforma yollamak amacıyla 3 yük gemisini Donanma Komutanlığının haberi dahi olmadan Trabzon’a gönderme kararı aldı. Bu sayede kış koşullarına hazırlıksız olan birliklerin eksikleri giderilmesi amaçlanıyordu. Bu üç gemi 3 bin civarındaki askeri ve teçhizatı Trabzon’a götürecek ve oradan yayan olarak Erzurum üzerinden Sarıkamış’a sevk edileceklerdi. Bezm-i Alem (4,580 ton), Bandırma’dan aldığı bakla, buğday ve İstanbul’dan ek olarak aldığı iki uçak, mühimmat, bir uçak bölüğü, Bahr-i Ahmer (3,603 ton) ve Mithad Paşa(4,445 ton) ise Sarıkamış’a götürmek üzere elbise, ayakkabı, askeri teçhizat, 3 bin civarında asker, bunun yanında Kafkaslardaki Türkleri Ruslara karşı ayaklandıracak eğitimli ajanlar bulunmaktaydı. Bu dönemde Karadeniz donanma komutanlığını Alman Amiral Souchon yapmaktaydı fakat İstanbul’dan Trabzon’a yola çıkan bu 3 yük gemisi, Osmanlı Donanma Komutanlığına haber verilmediği için, hiçbir askeri korumaya mevcut değildi. Bu da demek oluyor ki herhangi bir saldırı karşısında yapacakları bir şeyin olmaması. Sivastopol’dan hareket eden Rus donanmasına ait Rostislav muhabere gemisi ve Kagul kruvazörü kömür ocaklarını bombalamak amacıyla Ereğli açıklarında bulunmaktaydı. Ereğli açıklarında Karadeniz’de güçlü Donanmaya sahip Rus savaş gemileri ile karşılaşıldı.

Bölge kömür havzası ve işletilmesi
Rus savaş gemileri, Sarıkamış’a mühimmat ve askeri sevkiyat yapan Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer ve Mithad Paşa yük gemileriyle karşılaştıklarında, Zonguldak ve bölgesini önemli ve stratejik kılan kömür ocaklarını bombalıyorlardı. Birinci dünya savaşı başlamadan önce bölgemizdeki kömür ocaklarının işletmesini Fransızlar ve İngilizler yönetirken, birinci dünya savaşı ile 1910’lu yıllardan itibaren bölgedeki kömür ocaklarının işletmesini Osmanlı İmparatorluğunun müttefiki olan Almanya devraldı. Kömür havzası, sanayi devrimi ile birlikte buharlı makinelerin çalışmasını sağlayacak kömür hammaddesini sağlıyordu. Buda Zonguldak bölgesine bütün devletlerin gözünü dikmesine neden olmaktaydı. Osmanlı’nın müttefiki Almanya, kömür havzasının yönetimini ‘’Harp Kömür Merkezi’’ adlı komisyona bırakarak bölgedeki kömür ocaklarının işletmesine sahip oldu. Yöneticileri de Almanlardan oluşmaktaydı. Osmanlı’nın müttefiki Almanya’nın Ereğli ve Zonguldak bölgesindeki kömür ocaklarını bombalayan Rus savaş gemileri, Ereğli açıklarında, Trabzon istikametine giden 3 yük gemisi; Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer ve Mithad Paşa ile karşılaşır ve bombardıman sonucunda 7 Kasım 1914’te batırırlar. O dönemin önemli dergisi Donanma Mecmuasında bu üç geminin varlığı bilinmesine rağmen, ne şekilde, nerede ve nasıl batırıldığı bilinmiyordu.

Enver paşa tarafından saklanan bu üç geminin batırılışı, bu saldırıdan kurtulan askerlerde bir şekilde susturulmuş ve basına sansür uygulanmıştır. Sarıkamış deniz şehitleri Yapılan araştırmalardan sonra 93 yıl önce şehit düştükleri Ereğli açıklarında battıkları yerde anıldı.
Sarıkamış’a kışlık üniforma ve teçhizat taşıyan bu üç Karadeniz şehidi batırılmasıydı belki de Sarıkamış’ta bu yoğunlukta şehit verilmeyecekti. Sarıkamış deniz şehitleri, Ereğli açıklarında huzur içerisinde yattıkları yerde, akademisyen dalgıçlar tarafından araştırılacakları günü bekliyorlar.

12 Nisan, 2008

Kent tarihi ve geçmişin izleri

Kent tarihi ve geçmişin izleri

Antalya Kale içinde yer alan ve Antalya kent kültürünün izlerini taşıyan ahşap cumbalı evler geçmiş ile bügünü buluşturan, tarihin yarınlara mirasıdır. Bu eserlere sahip çıkmak ve gelecek kuşaklara bırakmak görevimizdir. Zamanın üğütücü çarkında ayakta kalabilmiş bu ahşap konaklar,restorasyon ve gerekli ilgiyi belediyelerden ve konak sahiplerinden beklemekte. Bir milletin zenginliği kültürel varlıklarına verdiği değer ile ölçülür. Yarınlara bırakmak görevimiz.